1910

Joseph John Thomson; neon ile yaptığı çalışmalar sonucunda izotopların varlığını doğruladı.

Bir Rus Akademisinde görev yapmakta olan yerbilimci Vladimir I. Vernadsky, atom enerjisinin yeni ve çok büyük bir enerji kaynağı haline geleceğini ve Rusya'da ışınetkin minerallerin aranmasına hız verilmesini istedi.

1911

Ernest Rutherford altın yaprak deneyleri ile  “erik-puding” modelinin yanlış olduğu anlaşıldı. Bu deneylerle, atomların çekirdeğe sahip oldukları keşfedildi.

Marie Curie bu sefer Kimya alanında olmak üzere, ikinci Nobel Ödülünü kazandı. Kazanmasına sebep olan çalışması: Radyum ve Polonyum atomlarının, diğer atomlardan izole edilmesi ve bunların kimyasal özellikleri hakkında yaptığı çalışmalar.

Macar Georg Von Hevesy, hastalıkların yerini tespit etmek için vücuda ışınetkin izotopların zerk edilebileceğini önerdi. Daha sonra uygulamaya alınan bu fikir, Georg Von Hevesy’e 1943 yılında Nobel ödülünü kazandırdı.

1912

Frederick Soddy; elementlerin izotopları kuramını sundu.

Kasimir Fajans, Almanya’da, bağımsız olarak ve hatta Frederick Soddy’den daha önce ışınetkin bozunmayı ve elementlerin izotoplarını açıkladı

1913

Danimarkalı Niels Bohr; atomun yapısı ile ilgili kuramını yayınladı. Bu kuramında nükleer ile kuantum kuramlarının ilişkilendirilmesi sağlanmış oldu.

1914

Birinci Dünya Savaşı çıktı.

İngiliz Fizikçi H. G. J. Moseley, x-ışını tüplerini kullanarak, birçok atom çekirdeğinin taşıdığı yükü ölçtü. Bu çalışma esasında, periyodik tablo, atom numarasına göre yeniden düzenlendi. Bundan önce atom kütlesine göre düzenlenmekteydi. 

1915

Albert Einstein; genel görecelik kuramını yayınladı. Bu kurama göre yerçekimi, bir kuvvetin varlığı nedeniyle değil, uzay-zaman eksenlerindeki eğimler nedeniyle ortaya çıkmaktadır.  

1916

Albert Einstein genel görecelik kuramı üzerinde yaptığı çalışmalar sonucunda, yerçekimi dalgalarının bulunduğunu kuramsal olarak belirledi.

1917

Albert Einstein LAZER fiziğinin başlangıcı olarak kabul edilen Işınımın Quantum Kuramı adlı çalışmasını yayınladı ve bu çalışmasında ilk kez ışık fotonlarını kavramsal olarak açıkladı.
 

1918

Birinci Dünya Savaşı sona erdi.

1919

Rutherford azot gazını alfa parçacıkları ile bombaladı ve sonuç olarak oksijen izotopları ve protonlar elde etti. Nitrojenin bu şekilde oksijene dönüşmesi, yapay olarak gerçekleştirilen ilk nükleer tepkime olarak tarihe geçti. Böylece çekirdekte protonların varlığı da gösterilmiş oldu.

Amerikan Fizikçi Elmer Samuel Imes; atomlar ve moleküller arası mesafeyi kızıl-ötesi spektroskopisi yardımıyla ilk kez hassas bir biçimde ölçmeyi başardı.

İngiliz Fizikçi Francis William Aston,  izotopların mevcudiyetini, kütle spektrografisi yardımıyla da kanıtladı.