NÜKLEER ENERJİ DÜNYASI

Maddeden Gelen Enerji

NÜKLEER ENERJİ İÇİN TEMEL PRENSİPLER

Önsöz

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansının (UAEA) kuruluş kanunuyla kendisine addedilmiş amaçlarından biri de, atom enerjisinin barış, sağlık ve refaha dünya çapında olan katkısına ivme kazandırmak ve bunu genişletmektir. Bu gayret çerçevesinde, üye ülkelerin değişik ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla Ajans "UAEA Nükleer Enerji Serisini" geliştirmektedir. Bu seriler; ihtiyat tedbirleri, endüstriyel güvenlik, çevrenin korunması, yönetim sistemleri ve enerji üretiminin çeşitli yönleri hakkında yayınlanan UAEA Güvenlik Standartları Serisi, UAEA Nükleer Fiziksel Güvenlik Serileri ve diğer kuruluşlar tarafından hazırlanan diğer yayınlarla da tamamlayıcı bir bütünlük oluşturmaktadır. Söz konusu seriler, üye ülkelerin nükleer teknoloji kullanımı ile ilgili olarak farklı gereksinimleri olduğuna dikkate almaktadır. Bu ülkeler arasında nükleer enerji programı olmayanlar, değişik teknolojilerin maliyetleri, faydaları ve uygunlukları hakkında bilgiye ve rehberliğe ihtiyaç duyarken, hali hazırda mevcut nükleer enerji programı olanlar ise, santral işletme verimliliğini sürdürme ve teknolojik gelişmelere paralel olarak en iyi uluslararası tecrübeler hakkında bilgi edinmeye ihtiyaç duymaktadır.

UAEA Nükleer Enerji Serisinin temelini oluşturan bu yayın, nükleer enerjinin barışçıl kullanımına yönelik gerekçeleri ve vizyonu açıklamaktadır. Bu serideki yayınlar, büyüyen küresel enerji ihtiyaçlarını karşılanabilmesine yardım edebilecek nükleer enerji potansiyelinin sağlanabilmesi için nükleer enerji sistemlerinin dayandırılması gereken temel prensipleri ortaya koymaktadır. Temel prensipler, nükleer enerji kullanımına bütünsel bir yaklaşım sağlamayı ve nükleer enerjinin insan kaynakları, teknik, yönetim, ekonomi gibi hemen hemen tüm unsurlarına eşit bir şekilde, halkın korunması, çevre, güvenlik ve nükleer silahların yayılmasına da yeterince önem verilecek şekilde, uygulanabilir olmayı hedeflemektedir. Aslında, bu yayın seriler içindeki diğer tüm yayınlar için de bir temel teşkil etmektedir.

 

1.NÜKLEER ENERJİNİN TEMEL PRENSİPLERİ

1.1. Nükleer Enerjinin Barışçıl Kullanımının Gerekçesi ve Vizyonu

Nükleer enerji, ilgilenen tüm ülkelerin mevcut ve gelecekteki nesillerinin enerji hizmetlerine erişimine katkıda bulunabilecek güvenilir, sürdürülebilir, çevre dostu potansiyel bir enerji kaynağıdır. Nükleer enerjinin herhangi bir şekilde kullanımının; halkın ve çevrenin korunması, nükleer silahların yayılmasının önlenmesi ve güvenlik konularına da yeterli dikkat gösterilecek şekilde faydalı, sorumlu ve sürdürülebilir olması gerekmektedir.

 

2. TEMEL PRENSİPLERİN GÖZDEN GEÇİRİLMESİ

2.1. Faydalı Kullanım

Faydalar. Nükleer enerji; kullanımının neden olduğu maliyet ve risklerden daha fazla fayda sağlamalıdır.

Şeffaflık. Nükleer enerji kullanımı tüm boyutları ile açık ve şeffaf bir iletişime dayanmalıdır.

 

2.2. Sorumlu Kullanım

Halkın ve Çevrenin Korunması. Nükleer enerjinin kullanımı UAEA Güvenlik Standartları ve diğer uluslararası tanımlanmış standartlar ile uyumlu olacak şekilde halkın ve çevrenin korunmasını sağlamalıdır.

Güvenlik. Nükleer enerji kullanımı sırasında nükleer ve diğer radyoaktif maddelerin kötü niyetle kullanımı riskinin hesaba katılması gerekmektedir.

Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi. Nükleer enerji kullanımı sırasında nükleer silahların yayılması riskinin yeterli düzeyde hesaba katılması gerekmektedir.

Uzun Dönemli Taahhüt. Nükleer enerji kullanımı uzun dönemli bir taahhüde dayanmalıdır.

 

2.3. Sürdürülebilir Kullanım

Kaynak Verimliliği. Nükleer enerji kullanımı; kaynakların kullanımında etkin olmalıdır.

Sürekli Geliştirme. Nükleer enerji kullanımı; emniyet, güvenlik, ekonomi, nükleer silahların yayılmasını önleme konularında sürekli gelişmeyi sağlamak için teknoloji ve mühendislikteki gelişmeleri yakından takip etmelidir.

 

3. TEMEL PRENSİPLERİN TANIMLANMASI

Bu bölümde, her bir temel prensip tanımlanmış ve nükleer enerji sistemleriyle ilgili tavsiyelerde bulunulmuştur.

 

3.1. Prensip 1 — Faydalar

Nükleer enerji kullanımı, neden olduğu maliyet ve risklerden daha fazla fayda sağlamalıdır.

Güvenilir, maddi açıdan satın alınabilecek kadar ucuz ve temiz enerji hizmetleri; ekonomik gelişimi desteklemek ve dünya nüfusuna -çevreye olan olumsuz baskıları da azaltacak şekilde- daha geliştirilmiş bir yaşam standardı sağlamak açılarından hayati önem taşımaktadır. Nükleer enerji sistemlerinin, uygulamaya alındıklarında; maliyet ve risklerinden daha fazla faydaya sahip olmaları gerekmektedir.

Birbirleri ile kıyaslanabilir enerji ürünleri üreten farklı enerji sistemleri ve bu enerji ürünlerini kullanan farklı enerji yöntemleri ile ilintili farklı tür faydalar, maliyetler ve riskler (örneğin: ekonomik, çevresel ve nükleer silahların yayılması ile ilgili) bulunmaktadır. Faydalar, maliyetler ve riskler (gelecek nesilleri de içerecek şekilde) toplum içinde düzensiz bir şekilde dağılabilir. Herhangi belirli bir fayda, maliyet ya da risk etkilenmiş toplumun farklı üyelerine farklı ölçülerde yansıyabilir. Ayrıca, farklı devletlerin veya farklı çok-uluslu örgütlerin büyük oranda birbirleri ile karşılaştırılamayan fayda, maliyet ve riskler arasında nasıl denge kurduğunu ve farklı şekilde etkilenmiş vatandaşların çeşitli önceliklerini nasıl değerlendirdiğini belirleyen politik ve düzenleyici süreçleri arasında farklılıklar bulunmaktadır.

Tüm bu unsurlar, bir nükleer enerji sisteminin faydaları değerlendirilirken dikkate alınmalıdır.

 

3.2. Prensip 2 — Şeffaflık

Nükleer enerji kullanımı tüm boyutları ile açık ve şeffaf bir iletişime dayanmalıdır.

Başlangıçtan bu yana nükleer enerji kullanımından doğan faydalar ve riskler, kamuoyunda ilginin, kaygıların ve tartışmaların oluşmasına neden olmaktadır.

Nükleer enerji sistemlerinin geliştirilmesi ve kullanılmasındaki sırasındaki ortaya konan şeffaflık, nükleer enerji ile ilgilenen kuruluşların etik ve sosyal açıdan sorumlu bir şekilde davrandığı konusunda proje ortaklarının güvenlerinin sağlanması açısından kritik önem taşımaktadır. Güven kazanılması çok zor, kaybedilmesi çok kolay bir olgudur. Proje ortakları çok geniş yelpazede tarafları içermektedir. Hatta bunlar arasında komşu bir ülkenin yerel halkının ve aynı zamanda uluslararası topluluğun bile bulunduğu düşünülmelidir. Proje ortakları arasından lisanslama/düzenleme kuruluşları ve finansman sağlayan kuruluşlar da bulunmaktadır. Şeffaf bilgi sağlanması sırasında ticari konulara ve emniyet ile ilgili hususlara gerekli özenin gösterilmesi önem taşımaktadır.

Nükleer enerji sistemlerinin içerdiği riskler ve faydalarla ilgili bilgilerin net ve açık olması gerekmektedir. Bu husus; nükleer enerji sistemlerinin işletme tecrübeleri ve işletme sırasında oluşan olaylar ile ilgili bilgiler için de geçerlidir.

 

3.3. Prensip 3 — İnsan ve Çevrenin Korunması

Nükleer enerjinin kullanımı UAEA Güvenlik Standartları ve diğer uluslararası alanda tanınmış standartlar ile uyumlu olarak halk ve çevrenin korunmasını sağlamalıdır.

UAEA Güvenlik Standartları (örneğin: UAEA Güvenlik Standartları Serisi No.SF-1, Temel Güvenlik prensipleri [1]), iyonlaştıran (yüklü hale getiren) radyasyonun zararlı etkilerinden çevre ve halkın korunması için yüksek seviyeli güvenlik sağlayan bir uluslararası görüş birliğini yansıtmakta olup; arzu edilen seviyeye ulaşılabilmesi için tavsiyelerde bulunmakta ve rehberlik sağlamaktadır. Bu standartlar ve özellikle emsal gözden geçirmeleri ve danışmanlık hizmetlerindeki kullanımları, hem ulusal hem de uluslararası seviyede, Nükleer Güvenlik Konvansiyonu gibi diğer uluslararası enstrümanların birbirleri ile uyumlu bir şeklide uygulanmalarını destekleyen temel bileşenlerdir.

Nükleer enerji üretiminin tüm aşamaları (uranyum zenginleştirme, enerji üretimi ve atık yönetimi vs.) belirli riskler içermektedir. Söz konusu riskler, nükleer enerjinin kullanılması ya da geliştirilmesi ile ilgili çevreye etkisi bulunan riskler olabileceği gibi halk için de klasik riskler (mesleki-nakliye-ve yangın riskleri) ya da radyasyon riskleri olabilir. Faaliyetlere başlanmadan önce tüm riskler dikkatli bir şeklide tanımlanmalı ve değerlendirilmeli; faaliyetler süresince de uluslararası kabul edilmiş standartlarla uyumu sağlamak için koruyucu önlemler alınmalıdır. Yüksek seviyeli bir güvenlik seviyesine; teknolojik gelişmeler ve mühendislik çözümleri, etkili yönetim sistemleri, insan performansı, bilgi yönetimi ve düzenleyici sistemler yoluyla ulaşılabilir.

Çevresel sonuçlar, uygun halka açık oturum ve sınırlar ötesi düşünceleri de içeren uluslararası kabul edilmiş çevresel etki değerlendirme süreçlerine göre değerlendirilmelidir.

Endüstriyel güvenlik, bir dizi ulusal ve uluslararası standartlarda vurgulanmıştır.

Teknolojik çözümler ve işletme ile ilgili tedbirler, uygun standartlarla uyumlu bir şekilde nükleer faaliyetlerin tüm hayat süresince uygulanmalıdır.

Teknolojinin geliştirilmesi ve mühendislik çözümleri, ulaşılan güvenlik seviyesini sürekli arttırılmasına katkıda bulunmaktadır.

 

3.4. Prensip 4 — Güvenlik

Nükleer enerji kullanımı, nükleer ve diğer radyoaktif materyallerin kötü niyetle kullanım riskini de hesaba katmalıdır.

Nükleer güvenlik rejimi, uluslararası bağlayıcılığı olan ya da olmayan yasal enstrümanlardan oluşmaktadır. Bunlar arasında UAEA Nükleer Güvenlik Serisi altında yayınlanan UAEA Nükleer Güvenlik Kılavuzu da bulunmaktadır. Nükleer malzemelerin çalınmasına ya da yetkisiz kullanılmasına ve nükleer tesislere düzenlenebilecek sabotajlara karşı fiziksel korunma yaklaşımları INFCIRC/225 Rev.4 [2] ‘de belirtilmiştir. INFCIRC/225 Rev.4 [2] aşağıdaki ifadeleri içermektedir;

"Nükleer enerji tesislerinin, malzemelerin ve işletmelerin; sabotaj, hırsızlık ve kötü niyetli suiistimal gibi kötü niyetli faaliyetlere karşı güvenli olabilmesi için, hızsızlığı, sabotajı, yetkisiz erişimi, yasadığı transferi veya diğer kötü niyetli faaliyetleri önlemeye, belirlemeye ve karşı harekete geçmeye yeterli bir yasal çatının, düzenleme kabiliyetinin ve yaptırım gücü kuvvetli otoritenin bulunmasına ihtiyaç duyulmaktadır."

 

3.5. Prensip 5 — Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi

Nükleer enerji kullanımı, nükleer silahların yayılması riskini de hesaba katmalıdır.

Nükleer enerji sistemleri kendine özgü özelliklerinden ve alınacak dış tedbirlerden dolayı nükleer silah programına yönelik bölüngen (fisil) malzemeler üretmek için itici bir seçenek olarak kalacak şekilde geliştirilmeye ve kullanılmaya devam edilmelidir. Nükleer enerji sistemlerinde ve teknolojilerinde kullanılan nükleer malzemelerin bir nükleer silah programı için bölüngen (fisil) madde üretimine doğru saptırılması ve kötü niyetli olarak kullanılması yeterince zor olmalıdır ve kolayca tespit edilebilmelidir. Bir UAEA yayını olan "Yenilikçi Nükleer Enerji Sistemleri için Değerlendirme Yöntemlerinin Uygulanması Kılavuzu [3]", gelecek nesil nükleer enerji sistemlerinde, nükleer silahların yayılma asının önlenmesine yönelik uygulanması gereken temelleri açıklamaktadır.

 

3.6. Prensip 6 — Uzun Dönem Taahhüt

Nükleer enerji kullanımı uzun dönem bir taahhüde dayanmalıdır.

Nükleer enerji sistemlerinin kullanılması, birçok karmaşık ve birbirleri ile alakalı konuya uzun bir zaman süreci boyunca ilgi göstermeyi gerektirmektedir. Dolayısıyla, nükleer enerji sistemlerinin bir ülkede veya bir bölgede kullanılması,bütün ilgili faaliyetlerin uzun dönemli kararlı bir program dahilinde gerçekleştirilmesini gerektirmektedir. Elde edilecek faydaların en yüksek düzeye çıkartılabilmesi ve aynı zamanda kullanımından kaynaklanan sorumlulukların Devlet veya nükleer tesisin sahibi/işletmecisi tarafından yerine getirilebilmesi ancak bu şekilde sağlanabilecektir.

Söz konusu taahhüt; uluslararası araçları ve yasal gerekleri (anlaşmaları, protokolleri, konvansiyonları, vs) UAEA'nın Nükleer Hukuk Elkitabında [4] açıklandığı şekilde kabul etmeyi de içermektedir.

Uzun dönem taahhüt ayrıca, nükleer tesislerin sökülmesi, kullanılmış yakıt ve atık yönetimi ve madenlerin ıslahı ve çevreye zarar verme potansiyeli olan diğer nükleer faaliyetleri de kapsayan uzun dönem bir programı içermektedir.

 

 3.7. Prensip 7 — Kaynak Verimliliği

Nükleer enerji kullanımı; kaynakların kullanımında etkin olmalıdır.

Nükleer santrallerin ve yakıt çevrimi tesislerinin inşası, işletilmesi ve sökülmesi sırasında doğal kaynaklar tüketilmektedir.

Arzu edilen enerji ürününü üretmek için gerekli yenilenemez maddelerin miktarlarını azaltmak için verimli tasarım ve yönetim yöntemlerinin benimsenmesi gerekmektedir. Atıkların en aza indirilmesi için belirlenmiş temel prensiplerin, sosyal ve ekonomik faktörleri de dikkate alacak şekilde (örneğin: azalt, yeniden kullan ve yeniden kazanma çevrimine sok) takip edilmesi gerekmektedir.

Nükleer enerji zinciri boyunca kullanılan birçok bileşen yeniden kullanılabilir veya geri kazanım çevrimine sokulabilir. Bu bileşenler kullanılan sahadan ve santral ekipmanlarından, yakıta (uranyum, toryum ve plütonyum) ve inşaat malzemelerine kadar sıralanabilir. Yenilenebilir kaynaklar da bu malzemelerden bazılarının eski hallerine dönmeleri için uzun zaman geçmesi gerekeceği de dikkate alınarak verimli bir şekilde kullanılmalıdır.

Nükleer enerji uygulamaları dışında kullanımı sınırlı olan yenilenebilir kaynak ve malzemelerin kullanımı mümkün olduğunda tercih edilmelidir.

Nükleer teknoloji bilgi birikimi de, bir kaynak gibi ele alınmalı ve yönetilmeli, değerlendirilmeli, korunmalı ve genişletilmelidir.

 

3.8. Prensip 8 — Sürekli Geliştirme

Nükleer enerji kullanımı; güvenlik, fiziksel emniyet, ekonomi, nükleer silahların yayılmasını önleme ve çevrenin korunması konularında sürekli gelişmeyi sağlamak için teknoloji ve mühendislikteki gelişmeleri yakından takip etmelidir.

Diğer herhangi bir teknolojinin kullanılmasında olduğu gibi, güvenliği, fiziksel korunmayı, ekonomikliği, nükleer silahların yayılmasının önlenmesini ve çevrenin korunmasını geliştirmek amacıyla, geçmiş tecrübelerden ve teknolojik gelişmelerden kaynaklanacak geri beslemelerin avantajını kullanmak suretiyle sürekli gelişme için çabalamak büyük önem taşımaktadır.

Ortak vizyon, amaçlar ve tecrübeler temelinde gerçekleştirilen uluslararası çabalar, etkin ve başarılı geliştirme ve yenilikler için teşvik edilmektedir.

 

Bu dokümanı Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı UAEA-NE-BP-1374 nolu dokümanından Türkçeye Tercüme Eden: Nur Gözde BİRİCİK